Tarihte kayıtlara geçen ilk uçak kazası, 17 Eylül 1908 tarihinde Orville Wright tarafından kullanılan Wright Uçağı ile gerçekleşmiştir.

Günümüzde havayolu taşımacılığı, teknolojik gelişmeler ve güvenlik standartlarının yükselmesi sayesinde en güvenli ulaşım yöntemlerinden biri olarak kabul edilmektedir.
Amerikan Ulusal Güvenlik Konseyi verilerine göre, bir ABD vatandaşının yaşamı boyunca uçak veya uzay seyahatinde ölme olasılığı 8.357’de 1 iken;
Sıcak çarpmasından ölme ihtimali: 8.328’de 1
Yaya kazasında ölme ihtimali: 723’te 1
Düşerek ölme ihtimali: 152’de 1
Zehirlenerek ölme ihtimali: 119’da 1 olarak belirlenmiştir.
Bu veriler, havayolunun istatistiksel olarak en düşük riskli ulaşım yöntemi olduğunu açıkça ortaya koymaktadır.
Buna rağmen, uçak kazaları meydana geldiğinde sonuçlar son derece ağır olabilir.
İşte bu noktada, mağdurların ve yakınlarının tazminat haklarını doğru şekilde kullanmaları büyük önem taşır.
Bir uçak kazası sonucu yolcunun ölümü veya bedensel zarar görmesi halinde, bu kaza:
Uçuş sırasında,
Uçağa biniş veya iniş esnasında meydana geldiyse,
taşıyıcı (havayolu şirketi) doğrudan sorumlu tutulur.
Bu sorumluluk, hem uluslararası havacılık sözleşmeleri (Montreal Konvansiyonu, Varşova Sözleşmesi) hem de Türk Sivil Havacılık Kanunu kapsamında güvence altındadır.
Havayolu şirketleri, tüm ticari uçuşlar için iki temel sigorta türünü yaptırmakla yükümlüdür:
Yolcu Mali Mesuliyet Sigortası:
Uçağın kalkışı, uçuş süresi ve inişi dahil olmak üzere yolcuları kapsar.
Bu sigorta sayesinde yolcular;
Kaza sonucu yaralanma durumunda tedavi masraflarını,
Sakat kalma halinde sakatlık tazminatını,
Vefat durumunda ise yakınlarının ölüm tazminatını alabilirler.
Bagaj ve Yük Sigortası (Mali Mesuliyet Kapsamı):
Uçakta taşınan bagaj, eşya ve yüklerin zarar görmesi durumunda devreye girer.
Böylece yalnızca yolcu değil, taşınan mallar da sigorta teminatı altındadır.
Yolcu mali mesuliyet sigortası kapsamında, bir yolcunun ölümü veya yaralanması halinde sigorta şirketi asgari 250.000 SDR (Special Drawing Rights) tutarında tazminat ödemekle yükümlüdür.
(SDR – Uluslararası Para Fonu tarafından belirlenen özel bir hesap birimidir.)
Tazminat hesaplamasında dikkate alınan başlıca kriterler:
Kazanın niteliği ve oluş şekli,
Yolcunun yaşı, geliri ve sosyal durumu,
Yakınlarının destekten yoksun kalma durumu,
Uluslararası uçuş veya iç hat olma durumu,
Poliçedeki ek teminat klozlarıdır.
Hakmer Hasar, bu karmaşık hesaplamaları profesyonel biçimde değerlendirir; sigorta şirketleriyle yürütülen süreçlerde en yüksek tazminat tutarının alınmasını sağlar.
Uçak kazalarından doğan tazminat talepleri için yasal zamanaşımı süresi 2 yıldır.
Bu süre, kazanın meydana geldiği veya mağdurun zararı öğrendiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
Sürenin geçirilmesi halinde hak kaybı yaşanacağından, tazminat sürecinin gecikmeden başlatılması büyük önem taşır.
Uçak kazaları, hem ulusal hem de uluslararası düzeyde teknik ve hukuki uzmanlık gerektiren süreçlerdir.
Hakmer Hasar, havayolu kazalarında;
Sigorta poliçelerinin incelenmesi,
Tazminat hesaplamalarının yapılması,
Havayolu şirketi ve sigorta firmalarıyla yazışmaların yürütülmesi,
Gerektiğinde hukuki temsil desteğinin sağlanması
konularında kapsamlı danışmanlık sunar.
Amacımız, bu tür zor süreçlerde mağdur ve yakınlarının hak ettikleri maddi ve manevi tazminatları eksiksiz şekilde almasını sağlamaktır.